Yeni diyabet türü “Tip 5 diyabet” resmen tanındı!

Uluslararası Diyabet Federasyonu, Tip 5 Diyabeti Tanımladı

Uluslararası Diyabet Federasyonu, beslenme ile ilişkili bir diyabet türü olan “Tip 5 diyabet”in varlığını resmen kabul etti. Uzmanlara göre, Tip 5 diyabet genellikle çocukluk döneminde kötü beslenme alışkanlıkları nedeniyle pankreasın yeterince gelişememesinden kaynaklanmaktadır. Bu durum, vücudun yeterli miktarda insülin üretememesine yol açmaktadır.

Tip 5 diyabet, genellikle tip 1 veya tip 2 diyabetle karıştırıldığı için yanlış teşhis edilmektedir. Ancak, bu diyabet türü düşük doz insülin veya ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilebilmektedir, yüksek doz insülin uygulamalarının ciddi kan şekeri düşüklüğüne sebep olabileceği belirtilmektedir.

1955 yılında tanımlanan ve uzun bir süre geçici olarak kabul edilen Tip 5 diyabet, son araştırmalarla birlikte ayrı bir diyabet türü olarak tekrar değerlendirilmiştir. Yeni tanımın, dünya çapında 20 ila 25 milyon insanı etkileyen bu hastalığın doğru teşhis edilmesine ve uygun tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yardımcı olması beklenmektedir. (DHA)

Related Posts

Göbeğiniz varsa hızlı yaşlanırsınız

Prof. Dr. Erk, göbek bölgesindeki yağlanmanın kalçadakinden daha tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Bu bölgede biriken yağların iç organları sardığını dolayısıyla hem hasta ettiğini hem de yaşlanma hızını artırdığını belirtti.

Sağlık Bakanlığı’ndan Ek Ödeme Uyarısı

Sağlık Bakanlığı kamu hastanelerine yazı gönderip, ‘Ek Ödemelerin Gecikmemesi’ konusunda uyarıda bulundu. Hekimsen konu hakkında açıklama yaptı. 

Uzmanlardan kalbi ve böbreği etkileyen ‘kardiyorenal sendrom’ uyarısı

Türk Böbrek Vakfı (TBV), Türk Kalp Vakfı ve Türk Nefroloji Derneğince “kardiyorenal sendrom” olarak adlandırılan hem kalbi hem böbreği olumsuz etkileyen sağlık sorunlarına dikkati çekildi.

İç Dünyamız Artık Görülüp Ölçülebiliyor!

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu ifade ediyor. 

Uzmanı uyardı: ‘Düşük ve orta gelirli ülkelerde astım artıyor’

Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Gazi Gülbaş son yıllarda gelir düzeyi düşük-orta ülkelerde astım vakalarında artış gözlemlendiğini ifade ederek, “Astım önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken tanı ve doğru tedavi yaşam kalitesini artırır ve hayat kurtarır” dedi.

Doğuştan gelen kalp anomalisinden 47 yaşında kurtuldu

İstanbul’da yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Dilek Cömert (47), çocukluğundan beri sık sık akciğer enfeksiyonu geçiriyor ve hastaneye gittiğinde bronşit, zatürre, verem gibi farklı farklı teşhisler alıyordu. Hareket ederken yorulan ve sürekli dinlenme ihtiyacı hisseden Cömert’e 2006-2007 yılında ‘scimitar sendromu’ denilen kalp anomalisi teşhisi konuldu. Cömert, kardiyoloji doktorunun önerisiyle Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal’e muayene oldu. Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, tarafından kalbi durdurulmadan minimal invaziv (kapalı yöntem) ile ameliyat edilen Cömert, yaklaşık 3 saatlik ameliyatından ardından sağlına kavuştu ve taburcu oldu.