Yargıtay’ın, Atatürk Havalimanı katliamından 6 IŞİD’liye verilen 45 kez ağırlaştırılmış müebbet kararını bozma gerekçesi belli oldu

“`html

T24 Haber Merkezi

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atatürk Havalimanı’ndaki saldırı davasına ilişkin verdiği kararın 45 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bozma gerekçesini açıkladı. 21 sayfa uzunluğundaki gerekçeli kararda, tahliyesi onaylanan altı sanığın “Atatürk Havalimanı saldırısıyla bağlantılarına dair yeterli delil bulunmadığı” ifade edildi. Mahkeme, bu sanıklardan beşine sadece “IŞİD terör örgütü üyeliği” nedeniyle ceza verilmesi gerektiğine karar verdi.

Kararda belirtilene göre, tahliye edilen sanıklar hakkında, “Atatürk Havalimanı’ndaki silahlı ve bombalı saldırının ön hazırlık, planlama, organizasyon ve icra aşamalarında yer aldıklarına dair kesin ve inandırıcı bir delil yoktur” ifadeleri yer aldı. Ayrıca, altıncı sanık için tüm suçlardan beraatini talep edildiği ifade edildi.

Yargıtay’ın Atatürk Havalimanı Katliamı Hakkında Verdiği Karar: 6 IŞİD Üyesi Tahliye Edildi

IŞİD’in 28 Haziran 2016’da düzenlediği ve 45 kişinin ölümüne sebep olan saldırıyla ilgili davada, toplamda 46 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 2,604 yıl hapis cezası alan yedi sanıktan altısı, fazla ceza nedeniyle serbest bırakıldı.

2018 yılında, 28 Haziran 2016’da Atatürk Havalimanı’nda meydana gelen saldırıyı planladıkları gerekçesiyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, altı sanığa 45’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Ayrıca, bir sanık ise “örgüt üyeliği” nedeniyle 12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin aldığı yeni karara göre, 45 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsine mahkum edilen altı sanık, “hakkaniyete uygun bir ceza verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile fazla ceza tayin edildiği” gerekçesiyle 12 Aralık Perşembe günü tahliye edildi. Cezayirli sanık hakkındaki karar da bozuldu ve onun tutukluluğunun devam etmesine karar verildi.

IŞİD’li militanlara barınak temin eden Djamel Slımani ise tüm eylemlerden sorumlu tutuldu. Anayasal düzeni ihlal suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet cezası onanırken, kasten öldürme ve bu suça teşebbüs eden suçlarından verilen ceza ise bozuldu. Slımani’nin, teröristlere yardım etme suçundan cezalandırılması talep edildi ve tutukluluğu devam ettirildi.

Yargıtay’ın karar gerekçesi de kamuoyuyla paylaşıldı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, karar içerisinde şu ifadeleri kullandı:

Özgür Özel: Can Atalay’ı AYM kararlarına rağmen salmayan Yargıtay, 45 kişiyi öldüren IŞİD’li teröristleri tahliye etti
Fatih Altaylı: Yargıtay, Can Atalay’a sunduğu adaleti, IŞİD’li faillerden esirgedi

Sanık Djamel Slımani

İstanbul’daki DAEŞ evleri üzerinde tam denetimi olan sanığın, militanların Suriye’ye gönderilmesi sürecini koordine ettiği ve saldırıyı gerçekleştiren üyeleri bu evlerden uzaklaştırarak yeni bir mekanda güvenli bir şekilde plan yapmalarına yardım ettiği anlaşılmaktadır; bu sebeple terör faaliyetlerine yardımda bulunduğu belirlenmiştir. Ancak bu hareketin, doğrudan sonuca etkide bulunmadığı düşünüldüğünde, yalnızca destek sağladığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Sanık Rıza Coşkun

A-) Anayasal düzeni tehlikeye atma suçlamasında: Rıza Coşkun’un Pendik’te ankesörlü telefondan 27-28 Haziran tarihlerinde bir teröristle iletişim kurması, faillerin eyleme karıştıklarına dair yeterli şüphe ve kesin delil bulunmadığı ortaya konulmuştur.

B-) Nitelikli kasten öldürme ve diğer suçlarla ilgili olarak: Herhangi bir hazırlık ya da organizasyona katılımı bulunmadığıIs öne sürülmüştür.

Sanıkların İsimleri ve Gerekçeleri:

  • Levent Uysal ve Halil Dursun: Geçmişteki seyahatlerine dair kesin bir delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
  • Ahmet Dizlek: Üzerine iddia edilen suçların kanıtlanmadığı tespit edilmiştir.
  • Eyyüp Demir: Yine kesin bir delil bulundurmadan etkinlikte yer almadığı belirlenmiştir.
  • Ahmet Kaplan: Örgüt içi bağlantısı konusunda yeterli delil elde edilememiştir.
  • Seyhun Ali Akçay: Hakkındaki suçlamaların yetersiz delillere dayandığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Yargıtay’ın vermiş olduğu bu kararlar, adalet sistemine dair önemli bir tartışmaya yol açtı ve yurttaşların güvenlik algısını etkiledi. Bu nedenle, oluşan tepkiler dikkate alındığında, yargılama süreçlerinde delil yeterliliği konusu ve suçların ciddiyeti üzerine yeniden değerlendirmeler yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.

Dosya, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine geri gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iletildi.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir