İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde seçilen başkan ve yönetimin görevden uzaklaştırılmalarına, CHP İstanbul İl Başkanlığına geçici yönetim kurulu atanmasına karar verdi.
Davacı Özlem Erkan, mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde, 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Başkanlığı İl Kongresi’nin yetkisizlik ve usulsüzlük nedeniyle hükümsüz kaldığını, delegelerin irade fesadı halleri ve suç kapsamlı eylemleri bulunmakta olduğunun tespit edildiğini belirtti.
CHP İSTANBUL İL KONGRESİ YENİDEN YAPILACAK.
Herkesin aklında aynı soru. Sözcü’nün haberine göre, peki şimdi ne olacak?
– Kayyum Gürsel Tekin yönetimindeki kongrede üyeliği düşen 196 delegenin yerine yenileri seçilecek. CHP İstanbul İl Başkanı belirlenecek.
– Karardan CHP’nin ana kurultay davası etkilenecek.
– 15 Eylül’deki ana davada “mutlak butlan” veya “kayyum” kararı çıkarsa 2023’teki kurultay iptal olacak. CHP lideri Özel’in başkanlığı düşecek.
– “Mutlak butlan” kararı çıkarsa önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tekrar CHP’nin başına geçecek.
– Kayyum kararı çıkarsa büyük olasılıkla CHP’li bir “ağabey siyasetçi” partinin başına geçecek.
– Her iki durumda da CHP olağanüstü kurultaya gidip yeni yönetimini seçecek. Süreç sancılı olacak.
CHP’NİN AVUKATI YANITLADI: İSTANBUL KARARI KURULTAY DAVASINI ETKİLER Mİ
İstanbul’dan çıkan bu kararın 15 Eylül’de görülecek CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptaline ilişkin açılan davada çıkacak kararı etkileyip etkilemeyeceğine yönelik tartışmalar başlarken, CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, konuyla ilgili açıklama yaptı.
Nefes gazetesine konuşan Çağlayan, şunları söyledi:
“Hukuken doğrudan etkilemez. Davanın reddine engel bir durum yok. Hukuk mantığı bakımından da etkilemez. ‘Buradan böyle bir karar çıktıysa, diğer davada da tedbir verilmesi lazım’ diye hukuki bir durum yok. İstanbul’dan böyle bir karar çıkınca siyasallaşmış yargının ne karar vereceği onların hukuk bilgisine ve vicdanına kalmış ancak ülkede hukuk kırıntısı varsa Ankara’daki davadan böyle bir karar çıkamaz.”
“TEDBİR 9 DAVADA REDDEDİLDİ, BU 10’UNCU DAVA”
Çağlayan, mahkemenin tedbir kararını şöyle değerlendirdi:
“Hukuk muhakemeleri kanununda tedbirin hangi şartlarda neden verileceğine ilişkin uzun uzun tarifler var. Yüzlerce Yargıtay kararı var. ‘Davanın sonunda çözülecek konu ile ilgili tedbir verilemez’ diyor.
Bu 6,5 ayda, kurultayın ve İstanbul İl Kongresinin iptali için tedbir istemli dokuz tane dava açılmıştı. Dokuzunda da tedbir reddedildi. Bu 10’uncu dava. Dokuz davada reddedilmiş bir tedbir, şimdi hiçbir gerekçe olmadan kabul edildi.
Hakim, delilerin değerlendirilmesinden yeterli delil olduğu sonucuna varmış ama hangi delili yeterli gördüğünü tarif etmemiş. Bu davaya karar verebilmesi için davayı açanın haklı olması lazım. Haklı olduğunu ortaya koyacak bir gerekçe koymamış. Davanın sonucunda istenen şeyi tedbirle vermiş oldu hakim. Bu saatten sonra davanın devamının bir anlamı yok.
“OPERASYONEL BİR KARAR”
Bir siyasi partinin kongre sürecini, siyasi işlevini durduruyor. Bunu diyen mahkemeye, yargı mercileri ‘dur’ demezse, yarın öbür gün muhalif siyasi partinin cumhurbaşkanı aleyhine konuşmaması yönünde de karar verebilir. Bu ülkede bunlar da olmuştu. Bu yönde abuk sabuk kararlar çıkmasının önünü açacak bir karar doğmuş oldu. Hukukta tedbir diye tarif edilen şeyin şartları olmadan operasyonel bir karar vermişler.”