Uzmanlardan kalbi ve böbreği etkileyen ‘kardiyorenal sendrom’ uyarısı

Obezite, Yüksek Tansiyon ve Diyabet Kalp ve Böbreği Olumsuz Etkiliyor

Türkiye Beslenme ve Yaşam Vakfı (TBV) tarafından yapılan açıklamaya göre, toplumda yaygın olarak görülen diyabet, yüksek tansiyon, obezite, metabolik sendrom, kolesterol ve damar kireçlenmesi gibi hastalıklar, hem kalbi hem böbreği olumsuz şekilde etkiliyor. Bu soruna dikkat çekmek amacıyla “kardiyorenal sendrom” adı verilen bir sağlık sorununa özel bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda, hastalığa ilişkin risk faktörleri, belirtiler, korunma ve tedavi yöntemleri ele alındı.

TBV Başkanı Timur Erk, Türkiye’nin obezite oranının dünya genelinde yüksek olduğunu belirtti. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, obezite ve kronik böbrek hastalığının Türkiye’yi sardığını vurgulayan Erk, “Akdeniz ülkesi olmamıza rağmen basit karbonhidrat ve tatlı ağırlıklı beslenmeden vazgeçemedik. Sağlığımıza mal olan bu kötü alışkanlıklar, iç organlarımızı olumsuz yönde etkiliyor. Vücudumuz kusursuz bir mekanizmaya sahip olsa da en ufak bir sorun diğer organları da etkiliyor.” dedi.

Erk, basit bilgilerle tedaviye yönlendirilen kişilerin karşılaşabileceği risklere dikkat çekerek, “Dijital medyanın yükselişi ile özellikle sosyal medyada kontrolsüz bir şekilde pazarlanan ürünler ve tedavi yöntemleri tehlike oluşturabilir. Uzman hekim haricinde tavsiye edilen ilaçlar ve tedaviler tehlike arz edebilir.” uyarısında bulundu.

Türkiye’de Böbrek Yetersizliği Endişesi

Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Aydın Türkmen, dünya genelinde 700 milyon kronik böbrek, 500 milyon diyabet ve 60 milyon kalp yetersizliği hastası olduğunu açıkladı. Türkiye’de her 6 kişiden 1’inde böbrek yetersizliği görülebildiğini belirten Türkmen, “Diyabet sıklığı Türkiye’de yüzde 13-15 civarında. Her 3 kişiden birinde diyabet olabileceğini varsayabiliriz. Hipertansiyon sıklığı ise daha yüksek, erişkin popülasyonunda yüzde 32 civarında.” şeklinde konuştu.

Türkmen, zamanında müdahale edilmezse hastalıkların ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekerek, “Diyalize giren hastalarımızın yaklaşık yüzde 10’unu kaybediyoruz. Bu hastalıkların tedavi edilmemesi, devlet ve hastanın yanı sıra toplumu da olumsuz etkiliyor.” diye belirtti.

Kronik Böbrek Hastalıkları ve Kardiyovasküler Riskler

Türk Kalp Vakfı Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hüseyin Deniz Kılıç, kronik böbrek hastalıklarının kardiyovasküler sorunlar açısından büyük risk oluşturduğunu vurguladı. Böbrek hastalığının ağırlığına bağlı olarak kardiyak riskin arttığını söyleyen Kılıç, “Böbrek yetersizliği olan hastalarda kalp-damar problemleri konusunda zorluklarla karşılaşıyoruz. Bu nedenle bu hastaların kardiyoloji kontrolü dikkat gerektiren bir süreçtir.” ifadelerini kullandı.

Related Posts

Gençleşme vaadiyle gelen büyük tehlike! Hormonları mahvediyor, sakın yüze sürmeyin

Sosyal medyada yaygınlaşan tehlikeli bir güzellik trendi, kadın sağlığını riske atıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, östrojen içerikli vajinal kremlerin yüz bölgesine uygulanmasının ciddi hormonal dengesizliklere ve uzun vadede kanser riskine yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Yeni diyabet türü “Tip 5 diyabet” resmen tanındı!

Yeni diyabet türü “Tip 5 diyabet” resmen tanındı!

Göbeğiniz varsa hızlı yaşlanırsınız

Prof. Dr. Erk, göbek bölgesindeki yağlanmanın kalçadakinden daha tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Bu bölgede biriken yağların iç organları sardığını dolayısıyla hem hasta ettiğini hem de yaşlanma hızını artırdığını belirtti.

Sağlık Bakanlığı’ndan Ek Ödeme Uyarısı

Sağlık Bakanlığı kamu hastanelerine yazı gönderip, ‘Ek Ödemelerin Gecikmemesi’ konusunda uyarıda bulundu. Hekimsen konu hakkında açıklama yaptı. 

İç Dünyamız Artık Görülüp Ölçülebiliyor!

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu ifade ediyor. 

Uzmanı uyardı: ‘Düşük ve orta gelirli ülkelerde astım artıyor’

Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Gazi Gülbaş son yıllarda gelir düzeyi düşük-orta ülkelerde astım vakalarında artış gözlemlendiğini ifade ederek, “Astım önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken tanı ve doğru tedavi yaşam kalitesini artırır ve hayat kurtarır” dedi.