Suriye’de Aralık 2024’te Beşar Esad yönetimini devirip Şam’ı ele geçiren İslamcı örgüt Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri Ahmed eş-Şera, ülkenin geçiş dönemi devlet başkanı olarak atandıktan sonra ilk konuşmasını yaptı.
Eş-Şera, Şam’da 29 Ocak’ta kapalı kapılar ardında düzenlenen “zafer konferansı”na hitap etti.
Konuşma 30 Ocak’ta televizyonda da yayınlandı.
Üst düzey askeri komutanların katıldığı konferansın ardından eş-Şera’nın “Suriye Arap Cumhuriyeti Başkanlığı” adlı Telegram sayfasından yapılan yazılı açıklamada anayasanın askıya alındığı ve Suriye’de parlamento, ordu, güvenlik kurumları ve silahlı grupların feshedildiği duyuruldu.
Açıklamada Esad yönetiminin Baas Partisi’nin dağıtıldığı ve farklı isimlerle yeniden kurulmasının yasaklandığı söylendi.
Ayrıca 8 Aralık günü “devrimin zaferini” kutlamak için milli bayram ilan edildi.
‘Ulusal diyalog konferansı’
Eş-Şera, konuşmasında Suriye’deki güç boşluğunun “meşru ve hukuki biçimde” doldurulması gerektiğini vurguladı.
HTŞ lideri, bu uğurda parlamentonun feshedilmesinin ardından ülke seçime gidinceye kadar geçici bir yasama konseyi kurulacağını duyurdu.
Eş-Şera Suriye’nin siyasi geleceğinin masaya yatırılacağı “ulusal diyalog konferansı” için çalışma yürütecek bir komisyonun ilerleyen günlerde kurulacağını söyledi.
Bahsi geçen konferansın Ocak ayı başında yapılacağı duyurulmuş, ancak Şam hazırlıkların tamamlanmamasını gerekçe göstererek sürecin ertelendiğini açıklamıştı.
Suriye basınına yansıyan haberlere göre konferansta Suriye’nin farklı dini, etnik, coğrafi ve siyasi kesimlerinden en az 1200 delegenin bir araya gelmesi hedefleniyor.
HTŞ lideri bunların ardından yeni bir anayasa hazırlanması sürecinin başlayacağı mesajını da verdi.
Eş-Şera, daha önceki demeçlerinde yeni anayasının hazırlanmasının dört yılı bulabileceğini söylemişti.
‘Suriye’nin çeşitliliğini yansıtan seçimler’
Suriye Arap Haber Ajansı’nın Türkçe sosyal medya sayfasından yaptığı paylaşıma göre Eş-Şera, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Suriye’nin erkekleri, kadınları ve gençlerinin çeşitliliğini yansıtan, özgür ve adil seçim aşamasına gelene kadar yeni Suriye’nin kurumlarını inşa etme çalışmalarını üstlenecek kapsamlı bir geçiş hükümeti kurmak için çalışacağız.”
HTŞ lideri, geçiş hükümetinin “medeni barışı korumaya” ve “intikam eylemlerini engellemeye” gayret edeceği vurgusunu yaptı.
Siyasetçi ayrıca ülkede güvenliğin tesisi için başta askeri, güvenlik ve asayiş alanlarında yeni devlet kurumlarının oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Eş-Şera, ekonomik kalkınma ve “insan kaynaklarının ve tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinin” yeniden inşası için adımlar atılacağını söyledi.
Suriye’nin “ulusal ve bölgesel statüsünü geri kazanmayı” hedeflediğini vurgulayan lider, “kardeşlik, saygı, egemenlik ve ortak çıkarlar temelinde” dış ilişkiler tesis edeceklerini duyurdu.
Toprak bütünlüğü vurgusu
Eş-Şera, hitabında Suriye’deki tüm silahlı grupların feshedileceğini ve yeni kurulacak devlet kurumlarına entegre edileceklerini söyledi.
HTŞ’nin liderlik ettiği Askeri Operasyonlar Komutanlığı sözcüsü Hasan Abdulgani de 29 Ocak’ta “tüm silahlı askeri grupların ve siyasi ve sivil devrimci oluşumların” feshedileceğini duyurmuştu.
Geçiş hükümeti başkanı Eş-Şera, yönetiminin önceliğinin Suriye’nin toprak bütünlüğünün “tek bir makam altında” korunması olacağını ifade etti.
Resmi açıklamalarda ya da Eş-Şera’nın konuşmasında spesifik olarak HTŞ’nin dağıtılıp dağıtılmayacağına dair bir ifade yer almadı.
Benzer şekilde Suriye geçici yönetimi makamlarından yapılan açıklamalarda “tüm silahlı grupların dağıtılacağı” söylense de ülkenin kuzeydoğusunu kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve benzer grupların silah bırakıp bırakmayacağı bilinmiyor.
SDG komutanı Mazlum Abdi 28 Ocak’ta SDG’ye yakınlığıyla bilinen Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) verdiği demeçte HTŞ ile “temel noktalarda görüş ayrılığı olmadığını” belirtmiş, Suriye’de tek ordu olması ve SDF’nin bunun parçası olması konusunda anlaştıklarını duyurmuştu.
Abdi, SDG’nin Suriye’de düzenlenmesi planlanan ulusal diyalog kongresi ve geçiş hükümetine dahil olmak için çalışma yürüttüklerini de söylemişti.
Türkiye’nin PKK’nın uzantısı “terör örgütü” kabul ettiği SDG ve Ankara’nın desteklediği Suriye Milli Ordusu, Esad yönetiminin düşmesinden bu yana ülkenin kuzeydoğusundaki Menbiç bölgesinde çatışıyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 27 Ocak’ta Suudi Arabistan merkezli Al Şark televizyonuna verdiği bir demeçte Ankara’nın kendisine yakın gruplara yeni kurulacak milli orduya katılma çağrısı yaptığını söylemişti.
İlgili haberler
More Stories
Yurttaşlar İmamoğlu’na destek için adliyeye akın etti: Gazdan da mazdan da korkmuyoruz
Dünyanın her yerinden turist geliyordu: Ünlü kaplıcaları mühürlediler
Kartalkaya’daki yangını ilk gören aşçının ifadesi ortaya çıktı